Türkiye’nin yüksek deprem riski ve kentsel dönüşüm projeleri, geri dönüştürülmüş beton agrega (GDBA) kullanımını artırma potansiyeline sahiptir. Ancak taşıma maliyetleri ve emisyonlar, bu malzemenin kullanımını sınırlamaktadır. Bu çalışmada, Türkiye’de yol dolgu projelerinde doğal agrega (DA) ve GDBA kullanımını etkileyen mesafe, maliyet ve emisyon faktörlerini karar ağacı yöntemiyle analiz edilmiştir. 0-100 km taşıma mesafesinde farklı senaryolar incelenmiş ve kısa mesafelerde (0-30 km) GDBA’nın çevresel avantajlarının öne çıktığı, uzun mesafelerde (70-100 km) ise DA’nın ekonomik üstünlük sağladığı belirlenmiştir. Modelin sınıflandırmasının yüksek doğruluk oranlarına sahip olduğu, ROC eğrisi ve AUC değeri (0.97) gibi metriklerle gösterilmiştir. Sonuçlar, yol dolgu projelerinde mesafe bazlı maliyet ve emisyon optimizasyonunda DA ve GDBA’nın sürdürülebilirlik açısından kritik bir rol oynadığını göstermektedir. Bulgular, kaynak yerlerinin bölgesel dağılımına göre değişebileceğinden, gelecekte daha geniş sürdürülebilirlik kriterleriyle incelenmesi önerilmektedir.
Turkey's high seismic risk and extensive urban transformation projects present significant potential for the use of recycled concrete aggregate (RCA). However, transportation costs and emissions limit its widespread adoption. This study analyzes the factors of distance, cost, emissions influencing the use of natural aggregate (NA) and RCA in road embankment projects in Turkey through a decision tree methodology. Various scenarios within a transportation range of 0–100 km was examined, revealing that RCA offers environmental advantages at short distances (0–30 km), while NA demonstrates economic superiority at longer distances (70–100 km). The classification accuracy of the model has been demonstrated through metrics such as the ROC curve and AUC value (0.97), indicating its high performance. The findings underscore the critical role of NA and RCA in sustainability, particularly in optimizing cost and emissions based on transportation distance. Results may vary regionally; future studies should consider broader sustainability criteria.