İnsanlık tarihi kahramanların, onların öykülerinin; değişimin, gerçeklik
algısında dönüşümün de tarihidir. Mitler/destanlar döneminden
modern çağa doğru her değişim ve dönüşüm beraberinde gerçeklik
anlayışını da değişikliklere uğratmıştır. Örneğin modernizm akıl, mutlak
hakikat, evrensellik, ilerleme gibi büyük anlatılara, kanonik söylemlere,
kurtarıcı ideolojilere yaslanırken; postmodernizm daha çok buna karşıt
düşünceye yaslanmıştır. Dolayısıyla modernizmden postmodernizme
her alanda ciddi bir değişim ve dönüşümden bahsedilebilir. Değişim ve
dönüşümün edebi alana, dolayısıyla anlatılara, anlatıların
kahramanlarına yansıması da kaçınılmaz olmaktadır. Büyük anlatılara
yaslanan eserler, büyük anlatılara uygun, büyük ve ideal amaçlar,
büyük yolculuklar, yer yer ideolojik hedefler peşinde kahramanlar
kurgularken; postmodern düşüncenin şekillendirdiği küçük anlatılar ise
küçük anlatıya uygun, daha sıradan kahramanlar kurgulamaktadır. Bu
nedenle büyük anlatılardan küçük anlatılara kahramanın değişim ve
dönüşümünden söz edilebilir. Bu çalışmada kahramanın dönüşümü
bağlamında, söz konusu anlatılara uygun olarak Halide Edip Adıvar’ın
Yeni Turan’ının kahramanı “Oğuz” ile Ferit Edgü’nün Eylül’ün
Gölgesinde Bir Yazdı romanının kahramanı “Çakır” incelenmektedir.
The history of humanity is the history of protagonists and their stories;
it is also the history of change and conversion in the perception of
reality. For instance, while modernism leaned on grand narratives,
canonical discourses and saviour ideologies such as reason, absolute
truth, universality and progress, postmodernism leaned more on the
opposite idea. Therefore, a serious change and conversion can be
mentioned in every field from modernism to postmodernism. The
reflection of change and conversion on the literary field, thus on
narratives and the protagonists of narratives is inevitable. While works
based on grand narratives construct protagonists who pursue great and
ideal goals, great journeys, sometimes ideological goals in accordance
with grand narratives; small narratives shaped by postmodern thought
construct more ordinary protagonists suitable for small narratives. For
this reason, the change and conversion of the protagonist can be
mentioned from grand narratives to small narratives. In this study, in
the context of the conversion of the protagonist, ‘Oğuz’, the protagonist
of Halide Edip Adıvar's “Yeni Turan (New Turan)” and ‘Çakır’, the
protagonist of Ferit Edgü's “Eylülün Gölgesinde Bir Yazdı (It was A
Summer in the Shadow of September)” are analysed in accordance with
the narratives in question.