Sinema endüstrisinin ortaya çıkışından bu yana, sinemada türler, belirli
süreçlerden geçerek tanımlanabilir anlatılar haline gelmiştir. II. Dünya
Savaşı'nı takip eden yıllarda yükselen kara film (film-noir) türü, dönemin
toplumsal dinamiklerinin ve düşünce sistemlerinin dönüşümüyle birlikte
belirli temaları öne çıkarmış ve meşru bir film türü olarak kabul
görmüştür. 1960’lı yıllarda ise, modernleşme sürecinin belirsiz bir hal
almasıyla birlikte postmodern düşünce içerisinde şiddet, korku, öfke,
endişe, güvensizlik gibi duyguların yükselmesi, kara film türünün yeniden
bir dönüşüm süreci içine girmesine sebep olmuştur. ‘Neo-noir’ olarak
adlandırılan bu yeni tür, kara film türü içinde yeni bir kırılmayı ifade
etmektedir. Bu çalışmada, toplumsal ve düşünsel dönüşüm süreçleri
dikkate alınarak kara film türünde meydana gelen değişimin Türk
Sineması özelinde incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda
Suçlular Aramızda (1965) ve Abluka (2015) filmleri, türün anlatısal ve
görsel uylaşımları bağlamında çözümlenmiştir. “Tür Eleştirisi”
yönteminden yararlanılarak yapılan analizden elde edilen sonuca göre,
Türk Sineması’nın kara film türünün dönüşümünü takip ettiği ve inceleneniki filmin türün iki dönemine uygun estetik ve anlatısal özellikler taşıdığı
gözlemlenmiştir.
Since the emergence of the film industry, film genres have evolved into
recognizable narratives through specific processes. The film-noir genre,
which gained prominence in the years following World War II, highlighted
certain themes in conjunction with the transformation of the social
dynamics and thought systems of that era, ultimately gaining recognition
as a legitimate film genre. In the 1960s, as the process of modernization
took an uncertain turn and postmodern thinking led to the rise of
emotions like violence, fear, anger, anxiety, and insecurity, the film noir
genre underwent another transformation, known as 'neo-noir.' This new
subgenre represented a new rupture within film noir. In this study,
considering social and intellectual transformation processes, the changes
in the film noir genre are examined specifically in the context of Turkish
cinema. To achieve this goal, the films The Guilty Are Among Us (1965)
and Blockade (2015) are analyzed in terms of their narrative and visual
aspects. Using the method of "Genre Critique", the analysis suggests that
Turkish cinema follows the transformation of the film noir genre and that
the two examined films exhibit aesthetic and narrative characteristics
corresponding to the two periods of the genre.