Çalışma hayatının sorunları genel olarak sanayi devriminin başlangıcından
bu yana hem ulusal hem de uluslararası düzlemde birçok boyutuyla
tartışılmaktadır. Bugün gelinen noktada her ne kadar birçok ilerleme
kaydedilmiş gibi görünse de halen önemli bir tartışma alanı olarak
güncelliğini korumaktadır. Bireyin günlük hayatını devam ettirebilmesi ve
insan onuruna yaraşır bir iş ihtiyacı tartışmalarının gölgesinde gündeme
gelen bir başka konu ise dezavantajlıların sistem içerisinde karşılaştıkları
zorluklardır. Çalışma hayatının rekabete dayalı ve sürekli yüksek
performans odaklı bir alan olarak tanımlanması, süreci engelliler için daha
da zorlaştırmaktadır. Bu çerçevede çalışmada, görme engelli bireylerin
çalışma hayatı içerisinde yaşadıkları deneyimlere odaklanılmış ve bu
deneyimlere yönelik değerlendirmeleri ele alınmaya çalışılmıştır. Nitel
araştırma desenli yürütülen çalışmada ruh sağlığı alanında çalışan 10
görme engelli uzmana ulaşılmıştır. Araştırma bulgularından hareketle, uzmanların mesleki deneyimlerinin şekillenmesinde görme engelli olmaları
yanında çalışma ortamları, mesleki rollerini uygulamaya aktarabilmeleri
noktasında kurumların sağladığı imkânlar, danışanların özellikleri ve
ihtiyaçları gibi hususların da belirleyici olduğu görülmüştür
Since the beginning of the industrial revolution, the problems of working
life in general have been discussed in many dimensions both nationally and
internationally. Although it seems like a lot of progress has been made to
the point reached today, it still maintains its topicality as an important area
of discussion. In the shadow of the discussions about the individual's ability
to continue his daily life and the need for a job worthy of human dignity,
another issue that comes to the fore is the difficulties faced by the
disadvantaged in the system. The definition of working life as a competitive
and constantly high performance oriented field makes the process even
more difficult for the disabled. In this context, this current study focused on
the experiences of visually impaired individuals in their working life and
tried to address their evaluations of these experiences. In the study carried
out with a qualitative research design, 10 visually impaired specialists
working in the field of mental health were reached. Based on the research
findings, it has been seen that besides being visually impaired, the
opportunities provided by their institutions, the characteristics and needs
of their clients are also determinative in the shaping of the professional
experience of the specialists in terms of their working environment and the
ability to transfer their professional roles to practice