Söz varlığı üzerine yapılan çalışmalar söz konusu dilin olduğu kadar o dili
konuşan insanların özellikleri hakkında da önemli ipuçları ortaya koyar.
Söz varlığı çalışmaları içerisinde akrabalık adlarının özel bir yeri vardır.
Çünkü akrabalık adları bir anlamda dilin mirası olup yaşamasını ve
geleceğe uzanmasını sağlar. Türkçe akrabalık adları bakımından zengin bir
dildir. Bunun başlıca nedeni Türk toplumunun gelenek ve göreneklerine
sıkı sıkıya bağlı olmasıdır. Bu durum söz varlığını da olumlu etkilemiş
bulunmaktadır. Türkler, sosyal hayata ve sosyal hayatın getirdiği
paylaşımlara oldukça önem vermişlerdir. Dolayısıyla akrabalık adları
sosyal hayatın dile olan yansımasıdır. Bu noktada kültür, dayanışma ve
sosyal ilişkiler dil ile bağlantılı hâle gelir. Bu çalışmada Şeyyad Hamza’nın
Destân-ı Yûsuf ve Mesud bin Ahmed’in Süheyl ü Nevbahâr eserlerinde yer
alan akrabalık adları tespit yöntemiyle akrabalık değerinde olan sözcükler
belirlenmiştir. Sözcükler genel mahiyette üç başlık altında toplanmıştır.
Eserlerde geçen kısımlar örnek olarak verilmiştir. Tespit edilen sözcüklere
ait sayısal veriler sonuç kısmında tablo şeklinde verilerek gerekli
değerlendirmeler yapılmıştır
Studies on vocabulary reveal important clues about the characteristics of
the people speaking that language as well as the language in question.
Kinship names have a special place in vocabulary studies. Because kinship
names, in a sense, are the heritage of the language, allowing it to live and
extend into the future. Turkish is a language rich in kinship names. The
main reason for this is that Turkish society is tightly bound to its
traditions and customs. This situation has also positively affected the
vocabulary. Turks gave great importance to social life and the sharing of
social life. Therefore, kinship names are the reflection of social life on
language. At this point, culture, solidarity and social relations become
linked with language. In this study, words with kinship value were
determined by the method of kinship names in the works of Şeyyad
Hamza's Destân-ı Yûsuf and Mesud bin Ahmed's Süheyl ü Nevbahâr. The
words are grouped under three general headings. The parts in the works
are given as examples. Necessary evaluations were made by giving the
numerical data of the determined words in the form of a table in the
conclusion part