Aim: Our study aims to compare anesthesia
complications between immigrant and Turkish patients
thus better knowledge to clinicians and anesthetists for
the management of cesarean operative delivery among
different race obstetric populations.
Materials and Methods: Between 06.2018-08.2018,
cesarean anesthesia forms were examined
retrospectively. Age, gestational week, indication of
surgery, anesthesia method applied, complications in
mother (hypotension, bradycardia, bleeding, emesis)
recorded.
Results: 143 Turkish and 145 immigrant patients were
recruited for our study. ASA II score, emergency
cesarean (CS) rate, emesis incidence, hypotension rate
of patients were statistically higher in immigrant
patients than in Turkish patients (p<0.05). There was
statically no significant difference found between the
two groups of patients on behalf of bradycardia.
Conclusion: We highlight the barriers to emergency
cesarean section operations in the un-monitored
obstetric population, so it is vital to raise awareness of
both obstetricians and anesthesiologists on this issue.
Amaç: Çalışmamız göçmen ve Türk hastalar arasındaki
anestezi komplikasyonlarını karşılaştırmayı, böylece
klinisyenlere ve anestezistlere farklı ırktan obstetrik
popülasyonlarda sezaryenle operatif doğum yönetimi
konusunda daha fazla bilgi vermeyi amaçlamaktadır.
Gereç ve Yöntem: 06.2018-08.2018 tarihleri arasında
sezaryen anestezi formları retrospektif olarak
incelenerek çalışma gerçekleştrildi. Yaş, gebelik haftası,
ameliyat endikasyonu, uygulanan anestezi yöntemi,
annedeki komplikasyonlar (hipotansiyon, bradikardi,
kanama, kusma) kaydedildi.
Bulgular: Çalışmamıza 143 Türk ve 145 göçmen hasta
alındı. Göçmen hastalarda hastaların ASA II skoru, acil
sezaryen (CS) oranı, kusma, hipotansiyon insidansı,
Türk hastalara göre istatistiksel olarak daha yüksekti
(p<0,05). İki hasta grubu arasında bradikardi adına
istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı.
Sonuç: Takipsiz obstetrik popülasyonda acil sezaryen
operasyonlarının önündeki engelleri vurguluyoruz, bu
nedenle hem kadın doğum uzmanlarının hem de
anestezistlerin bu konudaki farkındalığının artırılması
hayati önem taşıyor.