Bu çalışma kent sosyolojisi perspektifinden mekânsal ayrışmanın sosyal ve
siyasal temellerini Erzincan kenti örneğinde ele almaktadır. Nitel araştırma
yöntemlerinden yararlanan araştırma, Erzincan’da ortaya çıkan mekânsal
farklılaşmayı tarihsel ve güncel politikalar ekseninde tartışmaktadır.
Kentlerin mekânsal ayrışma sürecinde etnisite temelli olarak dışlanan
gruplar kent yoksulluğunun temel bileşenini oluşturmaktadır. Araştırma;
neoliberal kent politikalarının bir sonucu olan kentsel dönüşümlerin
derinleştirdiği eşitsizliklerin kentsel etnisite ve sosyal dışlama ile olan bağını
ve ulusaşırı göç politikalarının kentsel yaşam alanını nasıl şekillendirdiğini
ortaya koymaktadır. Günümüzde kentsel etnisite, kentsel dönüşüm
politikaları, yerinden etme, soylulaştırma ve göç politikaları ile
şekillenmektedir. Bu politikaların sonucu oluşan kentsel yapıdaki eşitsizlik
derinleşmektedir ve etno-kültürel ayrımlara eşlik eden sınıfsal farklılıklar
belirginleşmektedir. Bu çerçeveden hareket eden araştırma Erzincan kenti örneğinde Aleviler, Poşalar, Ahıska Türkleri ve Afganların kentsel
yaşamdaki mekânsal, sosyal ve sınıfsal durumlarını tartışmaktadır.
This study examines the social and political foundations of spatial
segregation from the perspective of urban sociology in the case of Erzincan
city. Using qualitative research methods, the study discusses the spatial
differentiation in Erzincan on the axis of historical and current policies. In
the process of spatial segregation of cities, groups excluded on the basis of
ethnicity constitute the main component of urban poverty. The research
reveals how inequalities deepened by urban transformations, which are a
result of neoliberal urban policies, are linked to urban ethnicity and social
exclusion, and how transnational migration policies shape the urban living
space. Today, urban ethnicity is shaped by urban transformation policies,
displacement, gentrification and migration policies. Inequality in the urban
structure formed as a result of these policies is deepening and class
differences accompanying ethno-cultural distinctions are becoming more
apparent. The research, which moves from this framework, discusses the
spatial, social and class situations of Alevis, Boshas, Meskhetian Turks and
Afghans in urban life in the case of Erzincan city