Amaç: Bu çalışma ile yoğun bakım ünitelerinde
uygulanan santral venöz kateterizasyon işlemlerinin
endikasyon ve komplikasyon yönünden retrospektif
olarak değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda, 2016-2020 yılları
arasında yoğun bakım ünitelerinde santral venöz
kateter uygulanan 1285 hastanın demografik verileri,
yoğun bakım üniteleri, girişim yeri, yatış tanıları ve
komplikasyonları değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların 526’sı (%40,9) kadın ve 759’u
(%59) erkekti. Hastaların %77,5’sine juguler,
%15,6’sına subklavyen ve %6,7’sine femoral venöz
kateterizasyon
uygulanmış,
%2,6’sında
(n=32)
pnömotoraks, %1,8’inde (n=22) malpozisyon ve
%3,3’ünde (n=43) enfeksiyon tespit edilmiştir.
Sonuç:
Santral
venöz
kateterizasyon
komplikasyonlarını önlemek amacıyla malpozisyonun
ekarte edilmesi gerektiğini ve uzun süreli kullanımının
(>7 gün) komplikasyonları artıracağını düşünmekteyiz
Aim: In this study, it was aimed to assess central
venous catheterization practices used in our intensive
care units retrospectively.
Materials and Methods: 1285 patients who
underwent central venous catheterization in intensive
care units between the years of 2016-2020 were
included in our study. Demographic information,
intensive
care
units,
sites
of
intervention,
hospitalization diagnoses, and complications of
patients were evaluated.
Results: Of the patients, 526 (40.9%) were women,
while 759 (59%) were men. Jugular catheterization was
performed in 77.5%, subclavian in 15.6% and femoral
venous catheterization in 6.7% of the patients,
pneumothorax was performed in 2.6% (n=32) and
1.8% (n= 22) malposition and infection in 3.3%
(n=43).
Conclusion:We think that malposition should be
excluded in order to prevent central venous
catheterization complications and its long-term use (>7
days) will increase complications.