Amaç: Stent-içi restenoz (SİR), stent implantasyonu
sonrası erken ve geç dönem morbiditenin en önemli
nedenlerinden birisidir. Biz bu çalışmada serum
dönüştürücü büyüme faktörü-β (TGF-β) düzeyinin
gelişebilecek SİR’i ön gördürüp gördürmeyeceğini
araştırmayı planladık.
Gereç ve Yöntem: Daha önce peruktan koroner
girişim
(PKG) uygulanmış ve herhangi bir
endikasyonla koroner anjiografi (KAG) planlanmış
toplam 82 hasta çalışmaya dahil edildi. SİR; stent
içinde ≥%50 daralma olması şeklinde tanımlandı. 34
hastada restenoz saptanırken 48 hastada anjiografik
olarak kritik lezyon saptanmadı. Tüm hastalarda
plazma TGF- β düzeyi ölçüldü.
Bulgular: SİR ile TGF- β düzeyi arasında istatistiksel
olarak anlamlı bir ilişki saptanmadı (p=0,754). Yapılan
alt grup çok değişkenli regresyon analizinde hedef
damar çapı ile SİR arasında negatif, sağ koroner arter
lezyonları ile SİR arasında pozitif korelasyon saptandı.
Sonuç: Bu çalışma herhangi bir zamanda bakılan TGF
β’nın SİR öngördürücü bir özelliği olmadığını ortaya
koymuştur
Aim: In-stent restenosis (ISR) is one of the most
important cause of both early and late morbidity in
coronary artery disease (CAD). We planned to
investigate whether this molecule could predict future
ISR or not.
Materials and Methods: 82 patients who has prior
PCI history and is scheduled for coronary angiography
for any reason is included in the study. ISR is defined
as ≥%50 narrowing inside the stent. Plasma TGF- β
levels are studied in all patients.
Results: We found no significant correlation between
ISR and TGF-β levels (p=0.754). In multivariate
regression analysis there is a negative corelation
between ISR and target vessel diameter, and positive
corelation between ISR and right coronary artey (RCA)
lesions.
Conclusion: This study has shown that there is no
attribute of TGF- β in predicting ISR.