Adiyaman University Repository

İslam Öncesi Arap ve Antik Yunan’da Vahyin Şiir ve Kehânetle İlişkisine Dair

Show simple item record

dc.contributor.author Akçay, Abdullah
dc.date.accessioned 2023-02-02T07:36:53Z
dc.date.available 2023-02-02T07:36:53Z
dc.date.issued 2022
dc.identifier.issn 2587-1757
dc.identifier.uri http://dspace.adiyaman.edu.tr:8080/xmlui/handle/20.500.12414/4438
dc.description.abstract Kur’ân vahyi nazil olunca Araplar, Hz. Peygamberi şairlik ve kâhinlikle suçlamışlardır. Arap ların Hz. Peygamberi şairlik ve kâhinlikle suçlamasının altında yatan nedenler elbette onların zihinlerindeki şair ve kâhin profilinden kaynaklanmaktadır. Savaşları başlatmaya ve bitir meye yön verecek derecede bir güce sahip olan şiir ve kehânet, Arapların hayatında son de rece önemli yer tutuyordu. Sözlü kültürün hâkim olduğu Arap toplumu şiire ve şaire büyük değer veriyordu. Onlara göre şair, Bilgiyi kendi kişisel görüşünden değil, görünmeyen varlık larla içsel bir ilişki kurarak edinmiştir. Şair şiirini kendisinin söylediğine değil cin vb. varlıklar tarafından söylemeye mecbur edildiğine inanırdı. Araplara göre kâhinin durumu şairin du rumundan farklı değildir. Kâhin de kehânette bulunduğu esnada dilinden ahenkli sözler dö külürdü. Kâhin, aktardığı bu ahenkli sözlerin sahibi olmadığını bilakis gaybî varlıklardan al dığını ifade ederdi. Bu ve benzeri bazı etkenler sebebiyle Hz. Peygamber Kur’ân vahyini in sanlara tebliğ etmeye başladığında Arap toplumu zihnindeki şair ve kâhin algısı uyanmıştır. Hz. Peygamberin Cebrail vasıtasıyla vahiy alması Cebrail’in gaybî bir varlık olması onları bu suçlamaya sevk etmiştir. Kur’ân da Arapların bu suçlamalarını şiddetle reddetmiş, Hz. Pey gamberin ne şair ne de kâhin olduğunu defalarca vurgulamıştır. Bu suçlamalar daha ziyade kitap ehli olmayan Mekke toplumu tarafından dile getirilmiştir. Medine dönemine gelindi ğinde buna benzer suçlamalar azalmaya başlamış yerini oranın kitap ehli tarafından daha çok türedi peygamber vb. suçlamalara bırakmıştır. Bu çalışmada, Arapların şiir ve kehânete ba kışları ve Kur’an nazil olunca, Hz. Peygamberi şairlik ve kâhinlikle suçlamalarının nedenleri araştırılmıştır. Arap toplumunda şairin ve kâhinin yerinin daha net anlaşılması ve sadece Araplarda değil bütün toplumlarda aslında şair ve kâhinin aynı değere ve işleve sahip oldu ğunu desteklemek için Antik Yunan’ın şiir ve kehânete bakışı incelenmiş, benzerlikleri ortaya konulmuştur. tr
dc.language.iso tr tr
dc.publisher Adıyaman Üniversitesi tr
dc.subject Vahiy tr
dc.subject Şair tr
dc.subject Şiir tr
dc.subject Kâhin tr
dc.subject Kehânet tr
dc.subject Araplar tr
dc.subject Antik Yunan tr
dc.title İslam Öncesi Arap ve Antik Yunan’da Vahyin Şiir ve Kehânetle İlişkisine Dair tr
dc.type Article tr
dc.contributor.authorID 0000-0002-7457-9081 tr
dc.contributor.department Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İslam Mezhepleri Tarihi Anabilim Dalı tr
dc.identifier.endpage 67 tr
dc.identifier.issue 12 tr
dc.identifier.startpage 39 tr
dc.identifier.volume 2022 tr
dc.source.title Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Araştırmaları Dergisi tr


Files in this item

This item appears in the following Collection(s)

Show simple item record

Search DSpace


Advanced Search

Browse

My Account