Bu çalışmada 1979 devriminden sonra İran toplumunda kadın bedenine
müdahale biçimlerinin neler olduğunun ve bu müdahalenin hangi dini ideolojik gerekçelere dayandırıldığının tartışılması amaçlanmıştır. Bu
amaçla 2007 yılında ABD’de gösterime giren Persepolis filmi, nitel
araştırma yöntemi kapsamında söylem analizi tekniği kullanılarak analiz
edilmiştir. Bu analizde cevabı aranan temel sorular şunlar olmuştur:
Siyasal iktidar İranlı kadına yönelik hangi bedensel müdahale araçlarını
kullanmaktadır? Bu araçları hangi argüman(lar)la gerekçelendirmektedir?
Bedensel müdahalenin anlatıldığı göstergeler ve bunların anlamları
nelerdir? İranlı kadın, kendisine yönelik bu politikalara karşı hangi
stratejileri geliştirmektedir? Söz konusu sorulara Anthony Giddens’ın
“yapılaşma kuramı” perspektifinden cevap aranmıştır. Analiz sonunda
ulaşılan en temel bulgu, devrim sonrası İran toplumunda siyasal sistemin
kadın birey üzerinde denetleyici ve kısıtlayıcı etkisine karşın kadınların da
bazen aktif bazen pasif direniş yollarıyla siyasal sistemi dönüştürmede
etkin rol üstlenmiş olmalarıdır. Nitekim günümüz İran toplumunda kadın hareketleriyle elde edilen bazı kazanımları bu dönüşümün etkisi olarak
yorumlamak mümkündür
In this study, it is aimed to discuss what the forms of intervention to the
female body were in Iranian society after the 1979 revolution and on
which religious-ideological grounds this intervention was based. For this
purpose, the movie Persepolis, which was released in the USA in 2007,
was analyzed using the discourse analysis technique within the scope of
qualitative research method. The main questions sought to be answered
in this analysis were: Which bodily intervention tools does the political
power use against Iranian women? On what argument(s) does it justify
these tools? What are the indicators that describe the bodily intervention
and what are their meanings? What strategies does the Iranian woman
develop against these policies towards her? Answers to these questions
were sought from the perspective of Anthony Giddens' "structuration
theory". The most basic finding reached at the end of the analysis is that,
despite the controlling and restrictive effect of the political system on
women in the post-revolutionary Iranian society, women also took an
active role in transforming the political system, sometimes through active
and sometimes passive resistance. As a matter of fact, it is possible to
interpret some of the gains achieved by women's movements in today's
Iranian society as the effect of this transformation.