En eski çağlardan itibaren insanoğlu yaratılışlarını sorgulamaya başladı.
Nasıl? sorusuna, inandıkları tanrılarla cevaplar aradılar ve böylece pek çok
mitoslar oluşturdular. Soyun babadan aktarıldığını keşfettikleri zamana
kadar, kadının doğurganlık özelliğinden dolayı anaerkil anlayışa
sahiplerdi. Ancak fiziksel gücün ön plana çıktığı bu çağlarda erkek,
gücünün ve soyunun devamını arzuluyordu. Oluşan ilk medeniyetin
insanları, krallarına ve ailelerine tanrıların yeryüzündeki temsilcileri olarak
inandıkları için kendi ataerkil yapılarını, kurguladıkları tanrıların
yaşamlarında biçimlendirdiler. Kadını sosyal hayatta geri planda
bıraktıkları gibi, yarattıkları tanrıçaların özelliklerini biçimlerlerken, insani
kadınsal özelliklerle beraber insanüstü güçler verdiler. İlginç olan ise,
savaşları yapan, istilalarda yer alan, yıkımlar meydana getiren egemen
cins erkeklerin, felaketlerin, savaşların, kavgaların sebebi olarak
tanrıçaları göstermiş olmalarıdır. Fakat erkeğin toplumdaki yeri daha da
artarak devam etti. Yönetimde, ekonomide, dinsel idarede
egemenliklerini koruyan erkek liderler iktidarlarını hemen hemen
sınırsızca güçlendirecek başka bir formül buldular. Hem liderliği hem de
ilahi bir gücü elinde tutan “tanrı-kral” sıfatını. Bu çalışmadaki amacımız,
Eskiçağ dünyasını “tanrı-kral” kavramını örnekler çerçevesinde
değerlendirmektir.
From the earliest times, human beings began to question their creation.
How? They sought answers with the gods they believed in and thus
formed many myths. Until the time they discovered that the ancestry
was inherited from the father, they had a matriarchal understanding due
to the fertility of the woman. However, in these ages when physical
strength was at the forefront, men wanted the continuation of his power
and lineage. The people of the first civilization formed their patriarchal
structures, since they believed their kings and families as representatives
of the gods on earth, they formed their own patriarchal structures in the
lives of the gods they constructed. As they leave women in the
background in social life, while shaping the characteristics of the
goddesses they created, they gave superhuman powers along with the
human female characteristics. What is interesting is that the dominant
sex men who waged wars, took part in invasions and caused destructions
showed goddesses as the cause of disasters, wars and fights. But the
male's place in society continued to increase. Male leaders, who retained
their rule in administration, economy, and religious administration, found
another formula that would strengthen their power almost limitlessly.
The title of "god-king" holding both leadership and divine power. Our aim
in this study is to evaluate the concept of "god-king" in the ancient world
within the framework of examples.