Arktik bölgesinde buzulların erimesine paralel olarak çatışma riskinden
sıklıkla söz edilmektedir. Bu bağlamda, deniz yetki alanı, deniz
kaynaklarına erişim ve uluslararası ulaşım gibi alanlarda Arktik’te ne gibi
gelişmelerin yaşanabileceği ve bölge aktörleri arasında çatışma ya da
işbirliği seçeneklerinden hangisinin ön plana çıkacağı cevabı aranan
sorular arasındadır. Bu çalışma Rusya merkezli olarak vaka incelemesi
yöntemini kullanarak; teorik bağlamda ise Karmaşık Bağımlılık tezinden
yararlanarak, Arktik’te ihtilaf-işbirliği dengesine dair bir projeksiyon
ortaya koymaktadır. Ulaşılan sonuç olarak, Karmaşık Bağımlılık tezi
ekseninde bölgesel dinamiklerin “süreç” ve “kapasite” kavramları
arasında “süreç” tarafına yakın durduğu saptanmaktadır. Bu itibarla,
tarafların müşterek sorunlara çözüm üretme noktasında bir arada
çalışma ve bunu gerektiğinde işbirliği çabalarını kurumsallaştırarak
gerçekleştirme yönünde bir irade ortaya koydukları tespit edilmektedir.
The melting of the ice mass in the Arctic is often viewed as a potential
source of conflict. In the light of the issues related to maritime
jurisdiction, marine resources and international shipping, questions are
often raised as to which way the pendulum between cooperation and
conflict will swing in the region. While this paper addresses this question,
it employs the case study methodology with a specific focus on Russia,
and draws upon the theory of Complex Interdependence. By way of
conclusion, it is stipulated that between the two alternatives of
“processes” and “capabilities”, regional dynamics tend closer to
“processes” in the Arctic. This means that actors are inclined to
collaborate to tackle common problems in the Arctic, which is, when
required, implemented through the institutionalization of their
cooperation.