Adıyaman Üniversitesi Kurumsal Arşivi

Sosyolojik açıdan 1926 tarihli Medeni Kanun’un kabulü öncesi ve sonrası kadın haklarının karşılaştırılması

Basit öğe kaydını göster

dc.contributor.author Enginyurt, Derya
dc.date.accessioned 2021-07-29T07:36:16Z
dc.date.available 2021-07-29T07:36:16Z
dc.date.issued 2020-07
dc.identifier.uri http://dspace2.adiyaman.edu.tr:8080/xmlui/handle/20.500.12414/2141
dc.description.abstract Kadınların problemleri geçmişten günümüze kadar hep var olmuştur. Bu çalışmada sorunların ne zaman, nerede ve nasıl çözülmeye başlandığı üzerinde durulmuştur. Bu tezimizde kadınların uyanışını, haklarını arama yollarına girişimlerini ve hak haykırışları ele alınmıştır. Kadınlar hangi dönemde, ne şekilde seslerini duyurmaya çalışmışlar ve ne kadar etkili olabilmişler sorularına cevap aranmıştır. Kadınlar hak arayışına, toplum belli bir refah seviyesine ulaştıktan sonra başlamıştı. Bu hak arayışı, özellikle Aydınlanma dönemi sonrası başlamıştır. Kadınlar erkekler gibi toplumsal, siyasal, hukuki ve idari gibi pek çok alanda hak sahibi olmak ve bu eşitsizliği ortadan kaldırmak için uğraş vermişlerdir. Bu uğraşlar toplumda yeni bir akımın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yeni akım veya kavram, feminizm olmuştur. Feminizm kavramına açıklık getirmeye çalışırsak; feminizm, toplumdaki kadın erkek eşitsizliğini ortadan kaldırarak her türlü özel ve kamu haklara sahip olma yolunda atılan girişimlerdir denilebilir. Buna ek olarak toplumun yarattığı baskıdan kurtularak aynı zamanda ataerkil toplumsal yapıyı da kırmaya çalışarak her türlü meşru haklarına kavuşma çabasıdır. Bir ülkenin gelişmişlik seviyesi, kadınların haklarıyla doğru orantılıdır. Çünkü kadın haklarının olmadığı bir ülkenin, çağdaş ve gelişmiş olduğunu söylemek neredeyse imkansızdır. Bir ülkenin çağdaş ve gelişmiş olduğunu gösteren en önemli faktör kadınlardır. Ülkenin kalkınması ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için ii kadınların, toplumsal ve siyasi hayatta sahip oldukları hakları, en iyi şekilde kullanarak ülkeye katkı sağlamaları ile olacaktır. Feminizm anlayışı, farklı dönemlerde farklı arzları teşkil etmiştir. Bu anlayış fikirsel ve eylemsel birçok ideolojiyi etkileyerek şekil almıştır. Bu şekilde farklı görüş ve düşünceler ortaya çıkmıştır. Bu görüş ve düşüncelerin çevresinde, kadınların bireysel ve evrensel hakları yer almıştır. Toplumsal yaşamda, erkeğe ve kadına biçilen roller vardır. Bu roller bazen biyolojik faktörler bazen de toplum tarafında üretilen geleneksel cinsiyet rolleridir. Ama her zaman kadına biçilen roller, kadının toplumsal hayatta her dönem, ikinci planda kalmasına neden olmuştur. Bu durumun kötü yanı şu ki; kadının da bu rolleri içselleştirmiş olmasıdır. Erkek ise her zaman üstün tahakkümünü koruyarak başköşeye çekilmiştir. Böylece kadın, toplumun kendisine dayattığı „kadınlık‟ model ve profiline bürünmeye mahkum bırakılmıştır. tr
dc.description.abstract When, where, how these problems start to unravel. In this thesis, we will try to convey the awakening of women, their attempts to seek their rights and the cries of rights. In what period, in what way they tried to make their voices heard and how effective they were, we will all witness it together. Women began their quest for rights after society came to a certain sense of prosperity. This quest for rights began especially after the Enlightenment period. Women, like men, have strived to have rights in many areas such as social, political, legal and administrative and to eliminate this inequality. These efforts led to the emergence of a new movement in society. This new trend or concept has been feminism. If we try to clarify the concept of feminism; feminism can be called attempts to have all kinds of private and public rights by eliminating the inequality of men and women in society. In addition, the patriarchal society is an effort to get rid of the oppression of society and to gain all kinds of legitimate rights by trying to break the structure. A country's level of development is directly proportional to women's rights. Because it is almost impossible to say that a country without women's rights is modern and developed. Women are the most important factor that shows that a country is modern and developed. In order for the country to develop and reach the level of modern civilizations, they will make a significant contribution to the country by making the best use of the rights that women have in social and political life. iv The concept of feminism has formed different offerings in different periods. This understanding has taken shape by influencing many intellectual and operational ideologies. In this way, different opinions and opinions emerged. The environment of these views and opinions has been taken place in the individual and universal rights of women. There are roles given to men and women in social life. These roles are sometimes biological factors and sometimes traditional gender roles produced by society. But the roles that have always been given to women have led to women being second-in-line in social life. The downside of this situation is that we're not going to be able to do anything about it. that the woman has internalized these roles. The male has always been drawn to the corner, maintaining his superior dominance. Thus, the woman was condemned to take on the model and profile of "femininity" imposed on her by society. tr
dc.language.iso tr tr
dc.publisher Adıyaman Üniversitesi tr
dc.subject Hak ve Özgürlük Kavramları tr
dc.subject Kadın Hakları tr
dc.subject 1926 Türk Medeni Kanunu tr
dc.subject Concepts of Rights and Freedom tr
dc.subject Women's Rights tr
dc.subject Turkish Civil Code of 1926 tr
dc.title Sosyolojik açıdan 1926 tarihli Medeni Kanun’un kabulü öncesi ve sonrası kadın haklarının karşılaştırılması tr
dc.title.alternative Comparison of Women's Rights Before and After the Sociological Approval of the 1926 Civil Code tr
dc.type Thesis tr
dc.contributor.department Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sosyoloji Anabilim Dalı tr


Bu öğenin dosyaları:

Bu öğe aşağıdaki koleksiyon(lar)da görünmektedir.

Basit öğe kaydını göster