Küreselleşme süreci ile birlikte gelişmiş ülkeler gelişmekte olan ülkeler
üzerindeki baskılarını artırarak ilgili ülkelerin ekonomik ve sosyal
politikalarına doğrudan yön verebilme imkanına sahip olmuşlardır. Genel
çerçevesi genellikle gelişmiş ülkeler tarafından belirlenen söz konusu
politikaların uygulanmasında bazı küresel kuruluşlar etkili olmaktadır.
Kapsamı ve etkileri bakımından belki de söz konusu kuruluşlardan en
önemlisi iktisadi ve mali bir form ve içerikle şekillenen IMF’dir.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerin ekonomi politikalarının güven sorunu
yaşaması, makro ekonomik göstergelerdeki bozulmalar, yapısal
sorunların derinleşmesi ve tüm bu sorunların borçları ve dış dengeyi
sürdürülemez hale getirmesi söz konusu ülkeler için IMF ile bir işbirliğini
kaçınılmaz hale getirmektedir. IMF ise ilgili ülkelere ekonomik
istikrarsızlıkların giderilmesinde yardım ve desteklerde bulunurken bazı
kriterlerin yerine getirilmesini şart koşmaktadır. Bu şartlar ise Stand-by
anlaşmaları çerçevesinde yapılmaktadır. Türkiye’nin 1961 yılında ilk
Stand-by anlaşması ile başlayan IMF ilişkileri 2005 yılında son Stand-by
anlaşması ve 2015 yılında borçların bitirilmesi ile sona ermiştir.
Developed countries have increased their pressure on developing countries with the globalization process. Thus, they had the opportunity to direct the economic and social policies of developing countries. Global organizations have been influential in the implementation of these policies, whose overall framework is generally determined by developed countries. Perhaps the most important of these organizations in terms of their scope and impact is the IMF shaped by an economic and financial form and content.
Cooperation with the IMF is inevitable for developing. Because developing countries have a problem of trust in economic policies. Macroeconomic indicators are corrupted, structural problems are deep, debts and external balance are unsustainable. The IMF asks for the fulfillment of certain criteria while providing assistance and support to the related countries in eliminating the economic instability. These conditions are made within the framework of Stand-by agreements. In 1961, Turkey's first stand-by agreement with the IMF relations began last stand-by agreement in 2005 and ended in 2015 with the completion of debt.