Çalışmanın amacı, eğitimde bilişim teknolojisi kullanımına ilişkin öğretmen görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Çalışmada kolay ulaşılabilir durum örneklemesi kullanılmıştır. Ancak katılımcı çeşitliliğini sağlamak amacıyla tüm öğretim kademelerinden farklı eğitim seviyesine sahip 13 öğretmen çalışmaya alınmıştır. Dolayısıyla çalışma grubu maksimum çeşitlilik özelliği de göstermektedir. Veriler araştırmacı tarafından hazırlanmış yarı-yapılandırılmış görüşme formunun kullanıldığı bireysel yüz yüze görüşmelerle toplanmıştır. Analiz sürecinde betimsel ve tümevarımsal içerik analizleri kullanılmıştır. Öğretmenler bilişim teknolojilerini çoğunlukla öğrenme düzeyini ve kalıcılığını artırma, derslerde zengin içerik kullanımı, öğrencilerin dikkatini çekme, güdüleme ve dersleri eğlenceli hale getirme amacına yönelik kullandıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca içerik saklama ve taşıma, idari işleri yürütme, derslere hazırlık, iletişim, ölçe ve değerlendirme, araştırma, bilgiye erişim ve paylaşım, kişisel ve mesleki gelişim alanlarında da bilişim teknolojilerinden yararlanıldığı belirlenmiştir. Sonuç olarak öğretmenlerin eğitimde bilişim teknolojisi kullanımına ilişkin olumlu algıya sahip oldukları, okullarda bilişim teknolojilerinden etkin şekilde yararlanmaya çalıştıkları görülmektedir. Öğretmenler eğitimde bilişim teknolojilerinin kullanımını ağırlıklı olarak faydalı görmekle birlikte yıkıcı etkilerinin olabileceğine de işaret etmektedirler. Ayrıca, bilişim teknolojileri sürekli değişen, gelişen ve genişleyen derin bir alan olarak görülmekte olup teknoloji kullanımı yeterliğinin eğitimde bilişim teknolojilerinin etkililiği açısından belirleyici olduğuna vurgu yapılmaktadır.
The aim of the study is to determine teachers’ opinions on the use of information and communication technologies in education. The research was designed as a phenomenological study, one of the qualitative research methods. Convenience sampling was used for choosing the participants. However, in the study group,13 teachers from all levels of education and from different educational backgrounds have been included to ensure the participant diversity. Therefore, maximum diversity sampling is also taken as a basis for determining the participants. The data were collected via individual face-to-face interviews using a semi-structured interview form prepared by the researcher. Descriptive and inductive content analyses were used in the analysis process. Teachers have indicated that they mostly use information and communication technologies in their learning and teaching activities to increase their permanence, use rich content in lessons, attract students’ attention, motivate them and make the lessons fun. It has also been determined that information and communication technologies are used in the areas of data storage and transportation, administrative works, preparation for classes, communication, measurement and evaluation, research, access to information and sharing it, and personal and professional development. As a result, teachers have a positive perception about the use of information and communication technologies in education and they try to use them effectively in schools. Teachers have stressed that the use of information and communication technologies in education is mainly beneficial and that they may also have devastating effects. Moreover, information and communication technologies are seen as a deeply changing, developing and expanding field, and it is emphasized that the sufficient technology use is decisive for the effectiveness of information and communication technology in education.