İçinde yaşadığımız doğa ve çevrenin canlılar için ne kadar önemli olduğu herkes tarafından bilinmektedir. Tüm canlılar çevreleri ile sürekli olarak temas halinde olduklarından dolayı bilerek veya bilmeyerek çevrelerine olumlu ya da olumsuz etki etmektedirler. Bu olumsuz durumların bir kısmı zaman zaman bazı türlerin tamamen yok olmasına ya da yaşanması çok zor ortamlar oluşmasına sebep olmaktadır. Bu canlıların bir parçası olan insanoğlunun vermiş olduğu bu zarar veya zararların temel sebebi toplumdaki bireylerde çevre bilincinin olmamasından kaynaklanmaktır. Bu anlamda değerlendirildiği zaman toplumlarda daha bilinçli bireyler yetiştirilmesine ihtiyaç vardır. Bu sorumlulukların en önemli paydaşları ilk olarak anne-babada ve daha sonrada eğitimcilerdedir. Bu amaçla bir eğitimci olan akademisyenlerin çevrelerine karşı ne kadar duyarlı oldukları ve bu duyarlılıklarını nelerin etkilediğini Yapısal Eşitlik Modeli (YEM) ile incelemek amaçlanmaktadır. YEM, çoklu regresyon analizi, açıklayıcı faktör analizi, path analizi gibi birçok istatistiksel yöntemlerin birleştirilerek çözümleme yapan istatistiksel bir yöntemdir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda akademisyenlerin geleceğimiz olan çocuklarımıza temiz bir dünya bırakabilmek için çevrelerine karşı daha hassas davrandığı gözlemlenmiştir. Ayrıca doğaya zarar veren işletmelerin daha dikkatli davranmaları için yasal düzenlemelerin yapılmasına yönelik düşüncelere sahiptirler. Son olarak çevreye zarar verilen (işletme, araç, makine vb. gibi) durumlarda ilgili yerlere şikâyette bulunacaklarını söylemektedirler. Söz konusu bu tarz duyarlılıklar akademisyenlerin öne çıkan söylevleri arasındadır.
It is known by everyone that the nature and the environment we live in are important for living things. Because all living beings are in constant contact with their surroundings, they provide benefits or harm to their surroundings knowingly or unknowingly. Some of these damages cause some species to disappear completely or to live in very challenging environments. The main cause of these harms or losses that human beings have been part of is the lack of environmental awareness in the individuals in society. The most important stakeholders of these responsibilities are the parents first and then the educators. For this purpose, it is aimed to examine how sensitive the academicians, who are educators, are to their environment and what influences these sensitivities using Structural Equation Modeling (SEM). SEM is a statistical method that combines multiple statistical methods such as multiple regression analysis, factor analysis and path analysis. As a result of the evaluations made, academicians are found to be more sensitive to their environment in order to leave a clean world to future generations. In addition, they think that environmental regulations to force nature-damaging enterprises to be more considerate should be issued. Finally, they say that they held themselves responsible to inform authorities about the processes that are harmful to the environment (such as business, vehicles, machines, etc.). In other words, such sensitivities are among the prominent speeches of academicians.