Türkiye, mevcut askeri kapasitesi, dış politikası, ekonomisi yanında
yumuşak güç kaynakları olan tarihi, coğrafyası, kültürü, değerleri ve
kurumları ile bölgesel ve uluslararası güvenliğe katkı sağlamaktadır. Bu
kapsamda kendi jandarma ve polis teşkilatını yeniden düzenleyen Türkiye,
tecrübelerini diğer ülkelere aktarmaktadır. Bu çalışmanın hipotezi;
yumuşak güç kullanımı kapsamında, Türkiye’nin bir dış politika aracı
olarak kullandığı TİKA’nın çeşitli ülkelerde asayiş ve düzeni sağlamak
maksadıyla birçok faaliyet geliştirdiği ve böylece dolaylı da olsa
uluslararası güvenliğe katkı sağladığıdır. Çalışmanın teorik alt yapısını
Konstrüktivizm teorisi oluşturmaktadır. Konstrüktivizm, uluslararası
kuralları, normları, kurumları, bilişsel faktörleri, düşünsel unsurları,
toplumsal beklentileri, dış politikayı ve ekonomik gelişmeleri hedef
almaktadır. Bu faktörlerdeki değişim Türk dış politikasının, dolayısı ile
TİKA tarafından gerçekleştirilen kalkınma programları ve yardımların da
değişmesine yol açmaktadır. TİKA’nın faaliyetleri bir bakıma Türkiye’nin
her alanda artan kapasitesiyle küresel sorunlar karşısında uygulamakta
olduğu dış politikasının bir göstergesi olmaktadır.
Turkey, in addition to its military capacity, foreign policy and economy
contributes to international security with its soft power resources such as
its history, geography, culture, values and institutions. In this context,
reorganizing its gendarmerie and the police, Turkey is transferring its
experience to other countries. The hypothesis of this study; in the context
of use of soft power, Turkey’s foreign policy tool TIKA has many activities
developed to ensure law and order in a variety of countries and also TİKA
contributes to international security, albeit indirectly. The theoretical
approach of the work is the theory of constructivism. Constructivism aims
at international rules, norms, institutions, cognitive factors, intellectual
elements, social expectations, foreign policy and economic developments.
The change in these factors leads to a change in the Turkish foreign
policy, and hence in the development programs and aid realized by TIKA.
TIKA’s activities, in a way, is an indicator that Turkey’s foreign policy to
implement in the face of global challenges with increased capacity in all
areas.