Mevlevilik, tüm İslam coğrafyasının yanı sıra farklı dinlere sahip birçok
insanı da etkisi altına almıştır. Dünyanın birçok yerinde Mevlevihaneler
kurulmuş ve buralarda toplumun eğitimine ve kültürüne etki eden
insanlar yetişmiştir. Araştırmada Mevlevi mutfağı konsepti üzerine çalışan
“Somatçı” işletmesine Şeb-i arus dönemi olan 7-17 Aralık tarihlerinde
gelen yerli ve yabancı turistlerin Mevlevi mutfağı taleplerini tespit etmek
amaçlanmıştır. Araştırma sonucunda Mevlevi mutfağında sık tüketilen
bazı şerbetler ve ana yemeklerin turistler tarafından daha az tercih
edildiği, çorba ve tatlıların ise daha fazla tüketildiği tespit edilmiştir. Bu
sonuca göre günümüzde hala tüketilmeye devam eden yemek ve tatlı
çeşitlerinin turistler tarafından tercih edilme sıklığının daha fazla olduğu,
az bilinen ürünlerin ise daha az tercih edildiği görülmüştür. Mevlevi
mutfağında yapılan ancak günümüzde unutulan yemeklerin tespit
edilerek kayıt altına alınması ve yazılı hale getirilmesi gerekmektedir. Şebi arus etkinliklerine gelen yerli ve yabancı turiste Mevlevi mutfağının
sunulması ve birçok işletmenin Mevlevi mutfağı konseptini uygulamasına
ihtiyaç duyulmaktadır
In addition to all the Islamic geography, the Mevlevi has influenced many
people with different religions. Mevlevi households have been established
in many parts of the world and the people who have influenced the
education and culture of the society have grown. The aim of the study
was to determine the demands of the Mevlevi cuisine of the domestic and
foreign tourists who came to the “Somatci” management working on the
concept of Mevlevi cuisine on 7-17 December. As a result of the study, it
was determined that some sherbet and main meals consumed frequently
in the Mevlevi cuisine were less preferred by tourists, and that soups and
desserts were consumed more. According to this result, it is observed that
food and dessert varieties which are still consumed today are more
preferred by tourists and less known products are less preferred. The
dishes made in the Mevlevi cuisine, which are forgotten, should be
identified and recorded in writing. There is a need to present the Mevlevi
cuisine to the domestic and foreign tourists who come to Şeb-i arus
activities and to apply the concept of Mevlevi cuisine to many enterprises.