Dünyada 1900’lü yıllardan günümüze kadar dil öğretimi alanında çeşitli yaklaşım ve yöntemler uygulanmıştır. Bunlar “geleneksel, davranışçı, bilişsel ve yapılandırıcı” olmak üzere üç ana grupta toplanmıştır. Dil öğretim alanında en eski yaklaşım olan geleneksel yaklaşımda dil bilgisi kuralları, atasözleri, edebiyat, genel kültür gibi konuların öğretimine ağırlık verilmiştir. Davranışçı yaklaşımda ise dil diğer davranışlar gibi uyarıcı-tepki bağlamında çeşitli tekrar, taklit, ezberleme ve şartlandırma yoluyla öğretilmiştir. Dil öğretim alanındaki bu görüşler 1950’li yıllara doğru değişmeye başlamış ve “dil iletişim aracıdır” görüşü yayılmıştır. Bunun üzerine iletişim kurma ve dilin günlük yaşamda kullanılmasına yönelik çalışmalar yapılmıştır. Günümüzde ise yapılandırıcı yaklaşımla birlikte “Dil, sosyal etkileşim aracıdır.” görüşü gündeme gelmiştir. Bu yaklaşımda öğrencinin dil, zihinsel, duygusal ve sosyal becerilerin geliştirilmesi ön plana alınmış, çeşitli etkinlik, görev, proje vb. aracılığıyla dil öğretimi yapılmaktadır. Dil öğretim yaklaşımları metin anlayışını da etkilemiş ve her yaklaşım kendine özgü bir metin anlayışı benimsemiştir. Böylece dil öğretiminde önceleri edebî metinlere çok değer verilmiş, ardından bunlar bir kenara bırakılarak üretilmiş metinler kullanılmış, son yıllarda ise özgün ve özel metinlerle, edebî metinler ve etkinlikler kullanılmaya başlamıştır. Öğretim sürecinde ise eskiden metin öğretimi yapılırken son yıllarda metinle öğrenmeye geçilmiştir. Dünyamızdaki bu gelişmelere paralel ülkemizde de önemli gelişmeler olmuş, davranışçı yaklaşım terk edilerek yapılandırıcı yaklaşımla yeni Türkçe öğretim programları hazırlanmıştır. 2004 Türkçe (1-5.Sınıflar) Öğretim Programında yapılandırıcı yaklaşım merkeze alınarak çoklu zekâ, öğrenci merkezli öğrenme, beyin temelli öğrenme, bireysel farklılıklara duyarlılık, sarmal ve tematik yaklaşım, beceri ve etkinlik yaklaşımı gibi yaklaşım ve modellerden yararlanılmıştır. Türkçe öğretiminde dil becerileriyle birlikte zihinsel, duygusal ve sosyal becerilerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu becerilerin geliştirilmesi için çeşitli etkinlik, görev ve projelerle Türkçe öğretimi yapılmaktadır. Metin seçiminde öyküleyici, bilgilendirici ve şiir olmak üzere üç türden yararlanılmakta özgün ve özel metinlere yer verilmektedir. Öğretim sürecinde ise metinle öğrenmeye ağırlık verilmektedir.
In our world, from 1900s to the present, much kind of approaches and methods have been applied on language teaching. These approaches are traditional, behavioral, constructive and cognitive as the main parts. The traditional approach which is the oldest approach in the language teaching covers the teaching of rules of the grammer, literature, proverbs and liberal education.The language has been teached as the other behaviors, like repetation, imitation, memorizing and classical conditioning as the stimulation-reaction in behavioral approach. These thoughts had start to been changed in 1950s and the thought that is the “language is the for the communicating” had start to spred. Then the studies containing communication and the usage of the language in daily life have been done. Nowadays with the constructive approach, the thought that is “language is the social communication tool” has been supported.The developing of mental, emotional, and social skills have been handled and teaching of language has been done with the many kind of activities,duties and projects. In our country, important developments have been done during the last years parallel to the world. A new Turkish Programme with the constructive approach has been prepared by leaving the behavioral approach. Education approaches such as constructive approach, multiples intellect, student-centered learning, inter-disciplinary approach, etc. are taken as basis in new 2004 Turkish Education Programme. In this way, new Turkish Programme contains developing skills such as mental, emotional, and social and language teaching is being done with the many kind of activities,duties and projects.