Milli marşlar kapitalizmin gelişip, milli duyguların uyandığı, millet hayatının başladığı 18.yüzyılda belirmeye başlamıştır. Bir milli marşın sözleri, yazıldığı dönemdeki milli karakterin aynasıdır. Türklerde, 1921 yılına kadar değişik padişahlar için değişik marşlar bestelenmiştir. Fakat bir milli marş bulunmamakta idi. İlk milli marş girişimi 1909 yılında Sultan Reşat döneminde olmuştur, fakat sonuçsuz kalmıştır. 12 Mart 1921’de Mehmet Akif Ersoy’un yazdığı şiir TBMM’de kabul edildikten sonra beste yarışması açılmıştır. Yarışmaya 24 beste katılmıştır. Ancak o yıllar savaş yılları olduğu için, şiire gösterilen ilgi besteye gösterilmemiştir. Daha sonra 1924 yılında Maarif vekaletinde toplanan bir heyet, Ali Rıfat Çağatay’ın bestesini birinci beste olarak ilan etmiştir ve milli marş olarak da kabul edip tüm yurda duyurmuştur. Ancak 1930 yılına kadar ülkenin değişik bölgelerinde yarışmaya katılan diğer besteler çalınıp söylenmiştir. 1930 yılında ise A. Rıfat Çağatay’ın bestesi iptal edilerek O. Zeki Üngör’ün bestesi milli marş olarak kabul edilmiştir.
Natıonal marches began to appear in the 18 th century. İn which capitalism developed, national feelings awakend and the life of the nation started. The words of a national marches is the mirror of the national character in the period when it is written. For Turks, different marches were composed for different Sultans until 1921. But there was no a national marches. The first national marches initiative was made in 1909 in Sultan Reşat’s period, but it failed. After the poem written by Mehmet Akif Ersoy was accepted in T.B.M.M. in 1921, musical composition contest was announced. There were 24 compositions in the contest. The interest which was showed for poetry was not showed for compositions because of the war yesrs of the period. After that, a committee assembled in the Ministry of Education in 1924 declared Ali Rıfat Çağatay’s composition as the first composition, accepted it as the national marches and announced this event around the country. But, the other compositions which were in the contest were played and sung in the different parts of the country until 1930. In 1930, A. Rıfat Çağatay’s composition was cancelled and Osman Zeki Üngör’s composition was accepted as The national march.