Amaç: Bu çalışma, Bingöl Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü birinci sınıf
öğrencilerinin ilk klinik uygulamaya başlamadan önce ve başladıktan sonra anksiyete düzeyleri ve uyku
kalitelerini saptamak amacıyla tanımlayıcı olarak yapılmıştır.
Gereç ve Yöntem: Araştırmanın evrenini, 2018-2019 Akademik yılında Sağlık Bilimleri Fakültesi
Hemşirelik Bölümü birinci sınıfta öğrenimini sürdüren 74 öğrenci oluştururken, örneklemini ise,
katılmayı kabul eden 60 öğrenci oluşturmuştur. Araştırma verileri, 15 Nisan – 15 Mayıs 2019 tarihleri
arasında toplanmıştır. Araştırma verilerinin toplanmasında, “Anket Formu”, “Pittsburgh Uyku Kalite
İndeksi” ve “Beck Anksiyete Ölçeği” kullanılmıştır.
Bulgular: Çalışmaya 36 kadın, 24 erkek olmak üzere 60 hemşirelik öğrencisi katılmıştır. Çalışmaya
katılanların çoğunluğu (%66.7) il merkezinde yaşadığını ifade etmiştir. Anne ve babalarının eğitim
durumunun en fazla ilköğretim (sırasıyla %46.7, %45.0) olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin %66.7’si
hemşirelik bölümünü isteyerek seçtiğini ifade etmiştir. PUKİ puanlarına göre klinik uygulama öncesi
uyku kalitesi iyi olan öğrencilerde klinik uygulama sonrası düşüş görülmüştür. Öğrencilerin klinik
uygulama sonrası anksiyete düzeylerinde klinik uygulama öncesine göre artış görülmekle birlikte
aralarındaki fark anlamlı bulunmamıştır (p>0.05).
Sonuç: PUKİ puanlarına göre klinik uygulama öncesi uyku kalitesi iyi olan öğrencilerde klinik
uygulama sonrası düşüş görülmüştür. Erkek öğrencilerin ve hemşirelik bölümünü isteyerek seçen
öğrencilerin klinik uygulama sonrası anksiyete düzeyleri klinik uygulama öncesi anksiyete düzeylerine
göre daha yüksek bulunmuştur (p<0.05). Uyku kalitesi ve anksiyete düzeyleri ile öğrencilerin klinik
uygulamaya çıkma durumlarının ilişkisini inceleyen araştırmaların yapılması önerilmektedir.
Objective: This study was conducted as a descriptive study in order to determine the anxiety
levels and sleep quality of the first year students of Bingöl University Faculty of Health
Sciences, Department of Nursing.
Matarial and Method: The population of the study consisted of 74 students who were in their
first year of education Faculty of Health Sciences in 2018-2019 Academic year, while the
sample consisted of 60 students who volunteered to participate in the study. The research data
were collected between 15 April and 15 May 2019. ‘‘Survey Form’’, ‘‘Pittsburgh Sleep Quality
Index” and ‘‘Beck Anxiety Scale’’ were used to collect the data.
Results: 36 female and 24 male and 60 nursing students participated in the study. The majority
of the participants (66.7%) stated that they lived in the city center. It was determined that the
education level of the parents was mostly primary education (46.7%, 45.0% respectively).
66.7% of the students stated that they chose the nursing department willingly. According to
PSQI scores, students with good sleep quality before internship decreased after internship.
Anxiety levels of the students increased after the internship compared to the pre-internship, but
the difference was not significant (p> 0.05).
Conclusion: According to PSQI scores, students with good sleep quality before internship
decreased after internship. After the internship anxiety levels of the male students and the
students who willingly chose nursing department were found to be higher than the preinternship
anxiety levels (p <0.05). It is recommended to conduct research on the relationship
between sleep quality and anxiety levels and the internship status of the students.