Giriş ve amaç: Gelişen tıbbi teknolojiler, kritik hastalığı olan bireylerin yaşam sürelerini uzatmıştır. Kendi başlarına gerçekleştiremedikleri eylemleri aygıtlar aracılığıyla gerçekleştiren çocuk olgu sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Biz de bu noktadan yola çıkarak bu çalışmada bölgemizde çocuk acil servise başvuran özel bakım gerektiren çocukları incelemeyi amaçladık.
Yöntem: Bu çalışma üçüncü basamak bir üniversite hastanesi çocuk acil servisinde yapılmış kesitsel tanımlayıcı bir çalışmadır. 01 Ocak 2017- 31 Aralık 2017 arasında acil servise başvuran mekanik ventilatör, enteral beslenme kateteri ya da trakeostomi kanülü gibi teknolojik bir aygıta bağımlı olgular çalışmaya alınmıştır.
Bulgular: Bu çalışmada 2106 acil servis başvurusu incelenmiştir. Çalışmaya daha önceden trakeostomi açılmış 9’u kız (%25), 27’si (%75) erkek olmak üzere toplam 36 olgu dahil edildi. Çalışmaya alınan olgular da teknolojik aygıt olarak 36’sında (%100) trakeostomi kanülü, 21’inde (%58.3) beraberinde ev tipi mekanik ventilatör ve 21’inde (%58.3) enterel beslenme katerteri vardı. Bu olguların trakeostomi açılma yaşı ortalamaları 25.7±11 (0.3-180) ay olarak saptandı. Trakeostomi açılmasındaki en sık neden uzamış entübasyon idi. Tekrar acil servis başvurularındaki en sık sebepler nörolojik durumlar, kontrol amaçlı olanlar ve enfeksiyon hastalıklarının tedavisi olarak saptandı. Acil servis başvurularının %8.7’si servis yatışı, %1.4’ü yoğun bakım yatışı ile sonuçlandı. Olguların 21’ine (%58.3) kardiyopulmoner resüsitasyon uygulandı, altı olguda (%16.7) eksitus saptandı.
Sonuç: Trakeostomi durumu beraberinde ciddi bir mortalite ve morbidite getirmektedir. Bu durum hem birey hem de ona sağlık hizmeti veren ailesi açısından ciddi bir sorundur. Gerek koruyucu sağlık hizmetlerinin gelişimi ile böyle durumların ortaya çıkmasının engellenmesi gerek ise evde bakım hizmetlerinin ve palyatif bakım merkezlerinin gelişmesi ile bu iş yükü paylaşılıp daha kaliteli bir hizmet sunulacağı kanısındayız.
Introduction and aim: Developing medical technologies have prolonged the life expectancy of critically ill individuals. The number of children who cannot perform their own activity by themselves so become devices dependent is increasing day by day. In this study, we aimed to examine the children applied to the pediatric emergency department who require special care in our region.
Method: This is a cross-sectional descriptive study in a pediatric emergency department of a tertiary university hospital. In 2017, patients who were admitted to the emergency department, and have any technological device such as mechanical ventilator, enteral feeding catheter or a tracheostomy cannula were included in the study.
Results: In this study, 2106 emergency department applications were examined. A total of 36 patients (9 girls (25%), 27 boys (75%)) with tracheostomy were included in the study. 36 cases (100%) have tracheostomy cannulae, 21 (58.3%) have home typed mechanical ventilators and 21 (58.3%) have enteral feeding catheters. The mean age of performing tracheostomy was 25.7 ± 11 (0.3-180) months. The most common cause of tracheostomy was prolonged intubation. The most common causes of readmission to emergency department were neurological conditions, elective control and treatment of infectious diseases. Of the emergency department admissions, 8.7% of the patients were hospitalized and 1.4% were admitted to the intensive care unit. Cardiopulmonary resuscitation was performed in 21 (58.3%) cases and in six (16.7%) patients died.
Conclusion: Tracheostomy is associated with serious mortality and morbidity. This is a serious problem for both the individual and his / her family. Developing either preventive health services or palliative care centers will share the workload on the emergence departments. So we believe that there will be better quality service.